4 Mart 2017 Cumartesi

J'nin Hikayesi.


Koştu koştu yerdeki çimenler yeşilliğini kaybediyordu artık, çok yorulmuştu kesik kesik soluğu boğazını kurutmuştu. Ah bir bardak su olsaydı ve durup içebilseydi.. 
Hayal olan bu düşünce saniyesinde zihninden siliniverdi.
Arkasını dönmeye bile vakti yoktu ,daha hızlı koşmalıydı daha hızlı.
yoksa o kadar emeği boşuna gitmiş olacaktı vee artık umudunu kaybetmiş bir ölü gibi yaşamak zorunda kalacaktı.
 Belkide gerçekten bu sefer ölecekti.
çoğu kez düşündüğü gibi ölüm onun kurtuluşuda olabilirdi.

Ama yoo ölmemeliydi...

O , özgür biri olmayı hak ediyordu.

Çünkü bu herkesin hakkıydı.

O kadar az kadı ki sınırı geçmek için sadece  2 dakika daha hızlı koşması gerekiyordu.
Fakat hesaba katmadığı bir şey vardı;
İHANET;
 J'yi en başa, o ilk güne,  ışık süzmelerinin dahi kendisine ulaşamadan kaybolduğu o pis kokulu mahsene geri göndermişti.
Vücudundaki yaralardan daha derin bir sızı hissediyordu.
Çoğu kez umudunu yitirmişti evet, ama bu sefer gerçekten içinde en ufak bir kırıntı dahi kalmamıştı.
çaresizliği dibine kadar yaşıyordu.
acıyı bastırmanın en güzel yolu eski mutlu olduğu günleri anımsamaktı.

Babasının onu öperek uyuttuğu günleri...
 Ona hayranlıkla bakardı, işten eve gelip ceketini asmasını sonra lavaboya gidip ellerini yıkamasını heyecanla seyrederdi.
Bir keresinde annesiyle kek yapmışlardi, kakaonun rengi teninin renginden daha koyuydu, bu nedense komiğine gitmişti çok gülmüştü annesi de sanki ne düşündüğünü anlamış gibi gülümsemeye başlamıştı.. 
 Babası o kadar beğenmişti ki tam 6 dilim yemişti..
'J ' o gün söz vermişti kendi kendine ;ömrünün sonun kadar babası her istediğinde ona kek yapacaktı.....

Sonra ne olmuştu?  o keki yedikten sonra ne yapmışlardı ? kahretsin aklına gelmiyordu bir türlü.. sonra oyun mu oynamıştı yoksa uyumaya mı gitmişti ?
Neden hatırlamıyordu? 
gerçeğe dönmesi çokta uzun  sürmedi, oysa  daha çok hayal etmek istiyordu  daha cok hatirlmak istiyordu ,ama olmadı.

Kapı yavaş yavaş gıcırdadı içeri biri girdi ,gözleri çok şiş olduğu için kimin geldiğini seçemiyordu.,
Taki,  Ren konuşana dek.

Bir bardak su iç, kusura bakma yemek getiremedim.

Beni affet.

'J' nin konuşmaya gücü yoktu. Hem olsaydı da ne demeliydi?

Rene hiç bir zaman nedenini sormadı.....

kaçma teşebbüsünün ardından tam  2 yıl geçmişti.

^^^^^^^^

Sahip o gün çok mutluydu, lanet olası hayatlarında ilk defa o domuz karısı da tebessüm ediyordu.